80 * HAYATA DAIR
Gunlerden bir gun, koylerden birinde, adamin birinin esegi, kuyunun birine dusmus. Niye duser, nasil duser sormayin. Esek bu. Dusmus iste. Belki kor bir kuyuydu, agzi tahtayla kapatilmisti belki, uzerine de toprak dokulmustu. Zamanla tahta curudu, zayifladi, toprakta biten otlari yemek isteyen esegin agirligini cekemedi ve gum. Hayvancik saatlerce aci icinde kivrandi, bagirdi kendi dilinde. Ayiptir soylemesi, anirdi yani. Sesini duyan sahibi gelip bakti ki vaziyet kotu. Zavalli esegi kuyunun dibinde melul mahzun bakiniyor. Ustelik yaralanmis. Karsilastigi bu durumda kendini esegi kadar zavalli hisseden adamcagiz koyluleri yardima cagirdi. Ne yapsak, ne etsek, nasil cikarsak sorulari havada kaldi. Sonunda karar verildi ki kurtarmak icin calismaya degmez. Tek care, kuyuyu toprakla ortmek. Ellerine aldiklari kureklerle etraftan kuyunun icine toprak attilar. Zavalli hayvan, uzerine gelen topraklari, her seferinde silkinerek dibe doktu. Ayaklarinin altina aldigi toprak sayesinde her an biraz daha yukseldi . Ve sonunda yukariya kadar cikmis oldu. Koyluler agzi acik bakakaldi. Hayat, bazen bizim de uzerimize abanir. Ne bazeni, cogu zaman. Toz toprakla ortmeye calisanlar cok olur. Bunlarla basetmenin tek yolu, yakinip sizlanmak degil, dusunup silkinmek ve kurtulmak, aydinliga adim atmaktir. Kor kuyuda olsak bile...
2 Comments:
vay bee.!süperdi.
Sayin Kuguu,
Bloglariniz cok ilgimi cekti.
Belki siz de benim yazdiklarimi okumak istersiniz diye web adresimi birakiyorum.
Tekrar haberlesmek dilegiyle,
www.erasmusakdenizli.blogcu.com
Yorum Gönder
<< Home